Baston Dergi Hakkında

Her derginin bir hikâyesi vardır. Bizim hikâyemiz ise, geçmişin izlerini taşırken geleceğe umutla bakmayı bilen bir şehirden, Mardin’den doğdu.

Mardin… Sessizliğin bile bir ahenkle yankılandığı, taş duvarlarının arasından masalların süzüldüğü kadim bir şehir. Bu şehirde her taş, her sokak, her nefes bir hikâye anlatır. Bir şehri sevmek, yalnızca orada yaşamakla yetinmez. Sokaklarında dolaşırken, taşlarının fısıltılarını duyarken ve her köşe başında saklı hikâyeleri fark ederken, o şehri düşüne alırsın, dalıp gidersin o tarihin saklı cennetine. Bazen sokaklarında gül pembe sevdalarla, bazen de hayatın acısına yenik düşmüş insanlarla karşılaşırsın. Taş evlerinin gölgesinde diller, dinler ve hikâyeler birbirine karışır. Her avluda bir annenin duası, her sokakta bir sanatçının izi, her duvarda bir şairin mısrası saklıdır.

Kültürün, sanatın ve edebiyatın harmanlandığı bu topraklar, bize yazılmayı bekleyen yüzlerce hikâye sundu. İşte bu dergi, o hikâyelere ses olmak, onları unutmamak ve unutturmamak için yola çıktı. Bu dergi; yalnızca bir yayın değil, bir köprü. Mardin’in kadim sokaklarından taşıdığımız tarihi ve kültürü, günümüzün ruhuyla birleştirerek sizlere sunuyoruz. Şehrin taş duvarlarından yankılanan kadın hikâyeleri ve sanatın estetik dokusu, edebiyatın derin anlamlarıyla buluşuyor. Sayfalarında bir şehrin ruhunu, insanlarının emeğini ve zamana meydan okuyan değerlerini hissedeceksiniz.

Her büyük değişim, bir düşünceyle başlar. Kültür, edebiyat ve sanat ise bu düşüncenin ifade bulduğu en güçlü araçlardır. Bu dergi; insan ruhunun derinliklerinden süzülen düşünceleri, sanatın ve edebiyatın incelikleriyle harmanlayarak bir araya getirme hayalinin bir ürünüdür. Çünkü inanıyoruz ki bir dergi sadece okunmaz. Hissedilir, düşünülür ve yaşanır. Bu dergi de okurlarıyla birlikte büyüyen, her sayfasında yeni anlamlar kazanan bir yolculuk olacak.

Her sayfası yalnızca kelimelerden ya da resimlerden oluşmuyor. Burada bir arayış, bir çağrı var. İnsanlığın geçmişinden ilham alıp geleceğine ışık tutma arzusu var. Her yazıda, her şiirde, her sanat eserinde; bir fikrin doğuşunu, bir hayalin kanatlanışını bulacaksınız.

Düşünce, insanın kendini ve dünyayı anlamlandırma çabasıdır. Edebiyat, bu çabanın ruhudur. Sanat ise onun en estetik anlatımıdır. Kültür ise bütün bu birikimin dokusunda şekillenen kimliktir. Bu dergi, bu dört unsuru bir araya getirerek bir köprü kurmayı hedefliyor. Geçmişle geleceği, gelenekle moderni, bireysel olanla evrenseli buluşturan bir köprü…

Sanatın zarafetini, edebiyatın derinliğini, kültürün renklerini ve düşüncenin sınır tanımaz özgürlüğünü paylaşmak için buradayız. Bu yolculuk, yalnızca bizim değil; sizlerin de yolculuğu olacaktır. Hep birlikte yeni dünyalar keşfedecek, bu sayfalarda kendimizi ve birbirimizi bulacağız.

Benim için bu dergi, sadece bir proje değil, bir yaşam biçimi. Her sayfasında yaşanmış bir hikâye, düşünülmüş bir fikir, hissettirilmiş bir duygu saklı. Her satırında bir umut, her görselinde bir tutku var. İnanıyorum ki bir toplumun en güçlü mirası, kültürü ve sanatıdır.

İlk adımımızı bu inançla atarken, sizi de bu hayale ortak olmaya davet ediyorum. Düşüncenin ve sanatın sınır tanımayan dünyasında buluşmak dileğiyle…

Mehmet KOÇHAN